Yazarı Neale Donald Walsch'a dünya çapında ün kazandıran, yayınlandığı her ülkede büyük ilgi çekerken uzun süreler çok satanlar listesinden inmeyen, ayrıca film haline de getirilen Tanrı ile Sohbet'in nihayet çizgi romanı da yapıldı. Bütün hikâyeyi çizgilerle anlatan elinizdeki kitap sadece okumayı kolaylaştırmıyor, enfes çizgilerle görsel bir keyif de veriyor.

1992 yılında Neale Donald Walsch özel ve iş yaşamında tam anlamıyla dibe vurur; Tanrıya bir mektup yazmaya karar verir. Kızgınlıkla yazılmış, öfkeli sorularla dolu bir mektup olacaktır bu. Beklenmeyen olur, Tanrı konuşur, sözünü de hiç esirgemez! Yaratılış, cennet-cehennem, sevgi, para, cinsellik, çalışma ve ruhun en yüce amacının ele alındığı harika bir diyalog çıkar ortaya.

Bu kitabın bu kadar çok ilgi çekmesi ve yüz binlerce insana esin kaynağı olması öncelikle olanaksız görünen bir eylemden, Tanrı ile konuşmaktan, sohbet etmekten bahsetmesi olabilir. Aslında dinler insanların olmak istedikleri imgeye Tanrı adını vermiştir. Buradaki Tanrı ise sevgidir, bilinçtir, içimizdeki Ben'dir. Tanrı'nın Sevgi, Kozmik Bilinç ve içimizdeki Ben olduğunu anlatan Walsch aslında kendisiyle, özbenliğiyle, özbilinciyle, içindeki Ben'le diyaloga giriyor.

Bir insanın Tanrı tarifini bilirseniz, o insanın potansiyelini bilirsiniz. İnsanın özlemleri, içindeki potansiyel gücü ve hayal gücü onun Tanrı anlayışını oluşturur. Tanrı insanın ulaşmak istediği her şeydir. Tanrı insanın olmak istediği yüce Ben'liğidir.