Sen! geleceğin ozanı, müzisyeni, alimi, Fatih'i, Selehaddin'i... Bil ki, taşıdığın kan, yine atalarının kanıdır. İslam uğruna, Hakkın sancağı altında döktüğü kandır. O yüzdendir ki bizler artık onların mirasını yemeyi bırakmalıyız. Şu cihana, kimin torunları olduğumuzu gösterme vakti gelmedi mi? Bu yol çetindir. Ayağının kanamasından korkan gelmez, zira bilir ki gül bahçelerinin yolları hep dikenlidir. Sen ananın, babanın, devletin ve İslam'ın umudusun; bu umudu karartma. Olmak istediğin işte, olmak istediğin yer için durma, koş! Hata yapmaktan, düşmekten ve yorulmaktan korkma. Üzerine serpilen şu ölü toprağını at. Eğer başkalarının bu toprağını atmasını bekleyeceksen, bil ki o kişi gelmeyecek ya da geldiğinde artık çok geç olacak. O yüzden kalk! İslam'ın nurunu tüm aleme yay ve devletinin şerefli sancağının kudretini cümle aleme göster. Olmak istediğin alanda en iyisi ol ve kimin torunları olduğumuzu unutanlara tekrar göster. Hakikatleri görmenin yolu İslam'a, ümmete ve İslam'ın direklerinden olan devletimize hizmet etmekten geçer... Bil ki değerli kardeşim, sen istikbali parlatan yıldızlardansın. Bu yıldızı parlatmak için ozan mı olmak istiyorsun ol, bilim adamı mı olmak istiyorsun ol, bir Selahaddin Eyyübi mi olmak istiyorsun ol. İşte o zaman sen, olmak istediğin kişi olacaksın. Engel çıkacaksa çıksın, dikenler olacaksa olsun, ama sen bunlara karşı adalet ve dürüstlükten ayrılmadığın sürece bil ki, senin de yanında alemlerin Rabbi Allah var. Sen sadece ufka yönel, emin ol böyle olursa cefadan da, sefadan aldığın zevki alacaksın. Selam olsun şanlı geçmişin, şerefli geleceği olan torunlarına...